YIL: 2
SAYI: 17
MAYIS 1999
 

önceki

yazdır

Av.Resmiye Barlas TÖRÜN 
Av.Özlem HANCI 
Doç.Dr.İ.Hamit HANCI 
Toros YOLDAŞ
 
 
TRAFİK SORUNUYLA İLGİLİ HUKUK ALANINDA YAPILMASI GEREKEN DÜZENLEMELER  
  

            2-3 Mayıs 1997 tarihinde Ankara'da düzenlenen Ulaşım ve Trafik Kongresi'nde yazılı bildiri olarak kabul edilmiştir. 

            ÖNERİLER 
            1. KUSUR TAYİNİNE İLİŞKİN ÖNERİLER 
            Ölümlü ve yaralamalı trafik kazalarında , Türk Ceza Kanunu'nun 455 ve 459. Maddeleri uygulanmaktadır. Bu maddeler trafik kazaları için hazırlanmış özelmaddeler olmayıp her türlü taksirli (savsama sonucu ya da ihmalle) yaralama ya da ölüme sebebiyet verme suçlarında kullanılan genel maddelerdir. Bir hekimin ihmali sonucu hastalığı artan ya da ölen bir hastanın durumu da, bir iş kazasında yaralanma olayı da, bir ateşli silahın yanlışlıkla patlaması sonucu meydana gelebilen bir yaralanma ya da ölüm hadisesi de bu maddeler içinde değerlendirilmektedir. 

            Bu maddelerin son fıkralarında "?.. verilecek cezalar kusurun derecesine göre sekizde bir'e kadar indirilebilir" denmektedir. 

            Bu hükmün pratikte uygulanması; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 84. Maddesinin son fikrasından atıfla Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 173. Maddesinin "b" bendinde düzenlenmiştir. 

            Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 173. Maddesinin "b" bendine göre "..OLAY BİR BÜTÜN OLARAK KABUL EDİLEREK" denilmektedir. 

            Bu düzenlemeye göre, kazaya karışan araçların sürücülerinin ve yayaların kusuru 8/8 üzerinden yapılmaktadır. Bu 8 tam puanı olaya uygulanmakta , olay bir bütün olarak kabul edilerek kusur tayini yoluna gidilmektedir Olayın bir bütün olarak değerlendirilmesi ile sanıklar ceza hukukunun temel prensiplerine aykırı olarak daha düşük bir ceza almaktadırlar. 
Bu düzenleme şekli hukuka uygun değildir. 

            Gerekçesi: 

            a)Yargılama sonucunda verilecek ceza olaya değil, olaya sebep olan faile aittir. 

            b)Yargılanan olay değil olayı meydana getiren faillerdir. 

            c)Yasaların uygulanmasını sağlayan yönetmelikler yasaya ve hukukun temel kaidelerine aykırı olamaz. 

            d) Yargılama sonucunda faile verilecek temel cezaya hangi hallerde hangi HAFİFLETİCİ veya AĞIRLAŞTIRICI SEBEPLERİN uygulanacağı yine yasa yoluyla düzenlenir. 

            Halen mevcut yasal düzenlemeleri bir olgu ile açıklayacak olursak; Birden fazla   failin 2918 sayılı yasanın 84. Maddesinde yazılı asli kusurlardan biri ile kazaya sebep olması halinde , olay bir bütün kabul edilerek kusur tayini yapıldığı için "yani faiillerden herbirinin kusur oranı paylaştırma sonucu düştüğü için" aslında asli kusurlu olan faillerin birden fazla olması adeta hafifletici sebep işlevi görmekte, alacakları cezalardan çok az ceza almaktadırlar. 

            Ceza Hukukunun temel işlevi sanığa verilen ceza ile sanığın aynı türden bir suçu işlememesini sağlayıcı yani caydırıcı yönde olması gerekirken; mevcut düzenlemelerle sanıklara son derece düşük cezalar verilmesi sebebiyle sanıklar adeta suça özendirilmektedirler. Belirtilen bu sebeplerle kusurun tesbitinde kullanılan Karayolları Trafik Yönetmeliği 173. Madde "b" bendi hükmünün " ? kazaya karışan sürücü ve yayalrın kusurlu hareketlerinin kendi içinde bir bütün kabul edilerek ?" ibaresinin konulması daha yerinde olacaktır. 

            2.TEHLİKE SUÇLARI 
            Trafik kazalarının %95'inin insan unsurunun kusuru ile meydana geldiği dikkate alınırsa, hukuksal yaptırımların yetersiz olduğu sonucuna varılacaktır. 

            Ölümlü ya da yaralamalı trafik kazasına neden olmasa bile hatalı sollama, aşırı hız, alkollü araç kullanımı v.b "kusurlu ve tehlikeli" davranışların özgürlüğü bağlayıcı ceza ile tecziyesi gereken eylemler olarak kabulünü gerektiren yasal düzenlemeler yapılmalıdır. 

            Belirtilen eylemlerin "TEHLİKE SUÇU" olarak kabul edilmesi ve bu yolda düzenleme yapılması gerekmektedir. 

            Bu kusurlu davranışlarla yaralama ya da ölüme seebiyet verilmesi halinde bunların "ÖNGÖRÜLÜ  TAKSİR" olarak kabul edilmesi yerinde olacaktır. Bu durumlarda Türk Ceza Yasası'nın 455 ve 459. Maddelerinde konulan yaptırımlar ağırlaştırılmalıdır. 

            İdealde Trafik Kazalarındaki yaptırımlar için Trafiğe has ceza yasaları oluşturulmalıdır. 

            3.KİTLE TAŞIMACILIĞINDAKİ ZARARLARDA YAPTIRIM 
            Günümüzde yürürlükte olan ceza sistemine göre (TCK 455. Maddesi) iki kişinin ölümüne neden olan bir kimse ile, kırk kişinin ölümüne neden olan bir kimse aynı ceza ile cezalandırılmaktadır. Kitle taşımacılığında daha farklı ve cezayı ağırlaştıran bir düzenlemeye gidilmelidir. 

            4.BİLİRKİŞİLER 
            Kaza sonrası kaza yeri tesbit tutanağını düzenleyen güvenlik güçlerinin bu konuda uzmanlaşmaları için gerekli yasal ve idari düzenlemeler yapılmalıdır.  

            5.SİGORTA MEVZUATI 
            Sigorta şirketlerinin zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamına giren tazminatları süresinde ödemesini sağlamak için geç ödeme yapılan şirketlere, zarara uğrayan kişilere ödenmek üzere ceza tazminatı şartı getirilmelidir. 

            6.OTOBÜSLERE EMNİYET KEMERİ UYGULAMASI 
            Kitle taşımacılığında bir kaza anında yolcular uyurken yaralanma ve ölüm oranları daha  yüksek olmaktadır. Yolcular kendilerini koruyabilecek refleks hareketleri tam anlamıyla gerçekleştirememktedirler. Bu nedenle  otobüslerde koltuklara emniyet kemeri takılması zorunlu tutulmalıdır. Yolcuların bunu takması isteğe bağlı tutulabilir. 

            7.İL TRAFİK KOMİSYONLARINDA TRAFİKLE İLGİLİ SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNE YER VERİLMESİ 
            17.10.1996 tarihinde, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nda bazı maddelerin değiştirilmesiyle ilgili kanunun kabulünden sonra, Trafik ile ilgili dernek ve Vakıfların temsilcilerinin de İl Trafik Komisyonun da yer alabilecekleri belirtilmiştir. 

            Bu maddeye göre İl trafik komisyonunda Vakıf ve Dernek temsilcilerinin sayısının üçü geçemeyeceği , konuyla ilgili karar verecek yetkili kişilerin Vali yada kaymakamlar olduğu belirtilmiştir. 

            Sağlıklı bir toplum için 21. yüzyılda sivil toplum örgütlerine çok iş düşmektdir. Sivil Toplum Örgütleri, bireysel çıkarlardan ve siyasi yatırım korkularında uzak çalıştıkları alanlardaki sorunları ve çözüm yollarını rahatlıkla söyleyebilmektedirler. Bu nedenle Trafikle ilgili ve yasal olarak kabul edilmiş Vakıf ve Derneklerin, isteğe bırakılmadan İl trafik komisyonunda temsil edilmesini sağlayacak düzenlemelere gidilmelidir. 

            8. PSİKOTEKNİK MUAYENE 
            Psikoteknik, işgücünün verimli ve etkin çalışmasını amaçlayan bir tekniktir. Psikotekniğin yararlanıldığı  bir başka alan da trafiktir. 

            17.10.1996 tarihinde, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nda bazı maddelerin değiştirilmesiyle ilgili kanunun kabulünden sonra, Trafik kurallarını ihlal eden bazı sürücüler için  "Psikoteknik Muayene" zorunluluğu getirilmiştir. 

            Belirlenen miktarların üzerinde alkollü araç kullandığı tespit edilen sürücülerin, üçüncü defa tekerrürü halinde, psiko-teknik değerlendirme ve psikiyatri uzmanı muayenesi sonrasında sürücü belgelerini geri alabilirle. Uygun olmayanlara ise sürücü belgesi verilmez. Yine, aynı yıl içinde ikinci defa 100 puanı dolduran sürücülerin sürücü belgeleri 4 ay süre ile geri alınarak psiko-teknik değerlendirmeğe ve psikiyatri uzmanının muayenesine tabi tutulurlar. Muayene sonucunda sürücülük yapmasına engel hali bulunmayanların belgeleri, süresi sonunda iade edilir. 

            Bu yöntemin  sadece Trafik Kazalarını ihlal eden bazı sürücülere değil, sürücü belgesi almak isteyen herkese uygulanması Trafik Kazalarının oranında önemli bir azalma sağlayacaktır. Bu yöntemin öncelikle ağır vasıta alacak şöförlere, daha ileride de tüm sürücü belgesi alacak kişilere uygulanması için gerekli yasal değişiklikler yapılmalıdır. 

            9.PET ŞİŞE TOPLAMA ÜNİTELERİ 
            Ülkedeki yüzlerce Garaja hergün binlerce otobüs girip çıkmaktadır. Bu otobüslerin çok büyük çoğunluğu ikram servislidir. Her araç çok miktarda plastik bardak ya da şişelerden oluşmuş çöp dağları üretmektedir. Bu maddeler yüzlerce yıl doğada yok olmadan kalmakta ve büyük bir çevre kirliliğine yol açmaktadırlar. Halbuki Bu bardaklardan ya da şişelerin geri toplanması ile,  yine pet şişeler, oyuncaklar ya da marleyler yapılabilmektedir. Bu maddeleri üreten firmalar bunları geri almak zorundadırlar da. 

            Çevre kirliliğinin önlenmesi, doğada çok uzun yıllar yok olmadan kalabilen bu plastik maddelerin geri dönüşümünün sağlanarak yeniden sanayiye kazandırılması amacıyla; özellikle büyük garajlarda pet toplama ünitelerinin kurulması için yer tahsisini sağlayacak idari düzenlemelere gidilmelidir. 

            10.SÜRÜCÜ BELGELERİ ÜZERİNE SÜRÜCÜ OKULUNUN LOGOSUNUN DA YERLEŞTİRİLMESİ 
            Sürücü Okullarının daha düzenli ve özenli eğitim vermelerini sağlamak amacıyla; 

            Sürücü Belgelerinin üzerine okulun adı ve ambleminin konulması sağlanmalıdır. Trafik kazasına karışan sürücülerin belgelerinden okulları belirlenmeli ve konuyla iigili istatistikler tutulmalıdır. Böylece okulların daha kaliteli ve cidi eğitim vermesi sağlanmış olacaktır. Istatistikler sonucunda  iyi puan alan  okullara ödül verilebilir ve bunlar her yıl afişe edilebilir. 

            11.OTOBÜSLERDEKİ KÜL TABLALARININ KALDIRILMASI 
            Otobüslerde sigara içmek yasak olduğuna göre, bu araçlarda bulunan kül tablalrının kaldırılmasına yönelik Yönetmelik değişikliği yapılmalıdır. Bu sert cisimler, bir kaza anında yolcunun baş ve yüz bölgesinde ciddi yaralanmalara yol açabilmektedir. 

            12.BAĞIMSIZ BİLİRKİŞİLİK KURUMLARI 
            Trafik kazalarında Karayollarının hatası olabilecek durumlarda, oluşturulacak bağımsız bilirkişilik kurumlarına başvurulabilmelidir.  

            13.SAĞLIK KURULLARI 
            17.10.1996 tarihinde, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nda bazı maddelerin değiştirilmesiyle ilgili kanunun kabulünden sonra, kanunun 18. Maddesi c bendinde sürücü belgesi alacakların taşıması gereken sağlık şartları tanımlanmış "Resmi ve Özel Sağlık Kuruluşlarında iç hastalıkları, ortopedi, göz, kulak burun boğaz, psikiyatri uzmanı bulunan sağlık kurulunca, yönetmelikte belirtilen esaslara göre "sürücü olur" raporu almaları gerekir" denmiştir. Hastanelerdeki sağlık kurulları yoğun hasta talebi nedeniyle büyük bir yük altındadır. Hastanelerin sağlık kurullarını bu yoğunluğunun giderilmesi ve sürücü belgesi alacakların zaman kayıplarının önlenmesi gerekmektedir. Ayrıca Sağlık Raporlarının bilimsel ve ehil ellerde ciddi kurumlar tarafından verilmesi gerekliliği vardır.  

            Hastanelerdeki yığılmaların önlenmesi , zaman kayıplarının önlenmesi ve daha sağlıklı bir muayene yapılabilmesi için , 6023 sayılı kanunla kurulan ve bir kamu kurumu niteliğindeki meslek odası olan  Tabip Odaları ile Trafik konusunda çalışan Vakıf ve Derneklerin ortak olarak oluşturacakları ve Valiliklerce yetki verilerek denetlenebilecek sağlık kurullarında bu muayenelerin yapılması konusunda düzenlemeler yapılmalıdır. 

            14.SARHOŞLUK YAPICI İLAÇLARIN SAPTANMASI 
Karayolları Trafik Yöetmeliği 110. Maddeye göre; "Uyuşturucu, uyutucu veya keyif verici gibi özelliklere sahip doğal veya 
sentetik psikotrop maddeleri almış olanlar ile alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmeleri yasaktır. 

            Bunlardan uyuşturucu, uyutucu veya keyif verici gibi doğal veya sentetik psikotrop madde almış olarak araç kullandığı tesbit edilenler, almış oldukları bu maddelerin cins, miktar ve etki derecelerine bakılmaksızın araç kullanmaktan men edilirler??." 
Ancak alkol ya da uyuşturucular gibi sarhoşluk veren bazı ilaçları "örneğin antiallerjik ilaçlar" alanlara da alkollüymüş gibi muamele etmek ve bunu tesbit edecek tekniklerin geliştirilmesi gerekir. 

            KAYNAKLAR 

1-Adli Tıp Kurumu Kanunu Uygulama Yönetmeliği , Temel Matbaacılık , İstanbul , 1989 

2- Çoker F , Kazancı F , Kazancı M : Türkiye Cumhuriyeti Kanunları . Kazancı Yayınları , İstanbul , 1996. 

3-Dimaio DJ, Dimaio VJM: Forensic Pathology, Elsevier, New York;1993 

4-Ege R, Öner O: Alkol ve trafik Kazaları.Emel Matbaacılık Sanayi, Ankara, 1986. 

5-Gordon I , Shapıro HA, Berson SD : Forensic Medicine.  3rd edn. , Churchill Livingstone , Edinburgh , London , 1988. 

6-Gözübüyük AP: Türk Ceza Kanunu Açılaması, 4. Bası, Kazancı Hukuk Yayınları, İstanbul, 1981. 

7-Hancı İH: Hekimin Yasal Sorumlulukları "Tıbbi Hukuk" Egem Tıbbi Yayıncılık, İzmir, 1995. 

8-Hancı İH, Hancı Ö.Alkol ve uyuşturucu madde kullanımı ile ilgili yasal düzenelemeler ve muayene yöntemleri. "Hancı İH. Adli Psikiyatri" den (Baskıda) 

9-Hancı İH, Coşkunol H, Ege B, yemişçigil A, Saygılı R: Biranın Solunum Havası Alkol Düzeylerine Etkisi. 7. Ullusal Adli Tıp Günleri 1-5 Kasım 1993 Antalya. Poster Bildirileri  Kitabı 

10-Hancı Ö, Hancı İH: Adli Psikiyatri ve Trafik , "Hancı İH. Adli Psikiyatri" den (Baskıda) 

11-Karayolları Trafik Yönetmeliği 

12-Mandıracıoğlu A, Hancı İH, Yavuz C, Aktaş EÖ. İzmir ilinde trafik kazalarında insan faktörü. IV.Ulusal Halk Sağlığı Kongresi (12-16 Eylül 1994 , Didim) Bildiriler Kitapçığı 131-135. 

13-Sabuncuoğlu Z. Psikotekniğin tanımı, gelişimi ve kullanım alanları. II. Trafik Güvenliği Semineri ve Psikoteknik Uygulamalar , Bildiri Kitabı,13-19, 15-16 Ekim 1990 Bursa. 

14-Yavuz C, Mandıracıoğlu A , Hancı İH , Aktaş E İzmir ilinde trafik kazalarının teknik boyutu.. IV.Ulusal Halk Sağlığı Kongresi (12-16 Eylül 1994 , Didim) Bildiriler Kitapçığı 136-139.

                                    Av.Resmiye Barlas TÖRÜN                         Av.Özlem HANCI 

                                    Doç.Dr.İ.Hamit HANCI                               Toros YOLDAŞ