|
|||||
|
KAMU KURULUŞLARINDA VERİLEN HİZMET İÇİ EĞİTİM FAALİYETLERİNİN ÇALIŞANLARIN VERİMLİLİĞİNE ETKİSİ ÖZET Eğitim, yaşamın her alanında herkes için bir ihtiyaç niteliğindedir. Kamu kuruluşları da, kurumun amaçlarını gerçekleştirebilmesi için çalışanlarını bu amaç doğrultusunda eğitmek zorundadır. Bu eğitimler hizmet içi eğitim olarak adlandırılmaktadır. Bu araştırmada, çalışanların yaşları, medeni durumları, eğitim düzeyleri ve kıdemleri doğrultusunda kamu kuruluşlarında verilen hizmet içi eğitim faaliyetlerinin çalışanların verimliliğine hangi faktörler çerçevesinde etki ettiği saptanmaya çalışılmış ve alan araştırması sonucunda elde edilen veriler analiz edilerek incelenmiştir. Araştırma bir kamu kuruluşunda 80 çalışan üzerinde uygulanmıştır. Araştırma sonucunda hizmet içi eğitim faaliyetlerinin çalışanların davranışlarında olumlu etkide bulunduğu, bir üst göreve hazırlayıcı nitelikte olduğu ve motivasyonlarını arttırdığı tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Eğitim, Hizmet İçi Eğitim, Verimlilik, Kamu Kuruluşu, Motivasyon.
ABSTRACT Education is an essential need for everybody in every means. The employees in the government should be trained to give maximum benefits in their jobs. These trainings are called professionel staff education. This research has been done direvlion of staffs’ age, marital status, education level and seniority factors at the effects of the professional staff education given in the governmental associations. The research has been made in a governmental association including 80 staff working. By the result of this research, professional staff education activities effect personnel behaviors positively prepare them for higher duties and improve their motivation. Keywords: Education, Professionel Staff Education, Productivity, Government Associations, Motivation.
1. GİRİŞ Günümüzde eğitim yaşamın her aşamasında ve herkes için vazgeçilmez bir ihtiyaçtır. Hızla globalleşen dünyamızda bilgilerinde sabit kalması mümkün değildir. Bu hızlı değişime ayak uydurabilmek için devamlı eğitim faaliyetlerinde bulunulması gerekmektedir.
Bilim ve teknolojideki gelişmeler, her meslekte yeni bilgi ve teknolojileri öğrenmeyi ve çalışanların bu konularda yetiştirilmesini zorunlu kılmaktadır. Bilgi toplumunda örgütler artık çalışanlarında çok yönlü beceri sahibi, karmaşık örgüt içi ve örgüt dışı ilişkileri kavrayabilen yeterlilikler ve etkili takım çalışmasına uyma yeteneği aramaktadır. Bu nedenle günümüz işletmelerinin en değerli sermayesi “insan kaynağına yapılan yatırım” olarak kabul edilmektedir. İnsan kaynakları yönetiminin temel fonksiyonlarından biri olan “eğitim” ise işletmelerin insan odaklılık amacına ulaşmalarında en etkin yollardan biridir.
İşletmeler çalışanlarının daha önce gördükleri eğitimleri yeterli görmeyerek, yeni gelişmeleri de takip etmek amacıyla kendilerine uygun çeşitli eğitim programları hazırlayarak çalışanlarını eğitmektedirler. Bu sayede globalleşen dünyanın bir parçası olarak kalabilmekte ve rekabet ortamını sürdürebilmektedirler.
Kamu kuruluşlarının görevlerini verimli ve etkin bir şekilde yerine getirmeleri için tüm birimlerinde değişik görevleri yerine getirebilecek kamu çalışanlarının yetiştirilmesi gerekir. Bunun gerçekleştirilmesinde ise hizmet içi eğitim önemli bir rol oynamaktadır. Kamu kurumlarında etkinliğin arttırılmasına yönelik bir araştırma kapsamında gerçekleştirilen uygulama sonuçlarında da eğitimin yönetsel etkinliği arttırdığı vurgulanmaktadır (1).
Bu çalışmada, kamu kuruluşlarında hizmet içi eğitim faaliyetlerinin çalışanların verimliliğine olan etkisinin hangi faktörlere bağlı olduğu araştırılmıştır. Literatür kısmında eğitim ve hizmet içi eğitim konularında bilgiler verilmiş, yöntem bölümünde, veri toplama teknikleri ve kullanılan analiz teknikleri açıklanmıştır. Ayrıca araştırmanın sonuçları incelenirken hizmet içi eğitim faaliyetlerinin çalışanların verimliliği üzerindeki etkisinin hangi faktörlere bağlı olduğu saptanmaya çalışılmıştır. Tartışma bölümünde elde edilen bulgular incelenmiş, sonuç ve öneriler kısmında ise araştırma sonuçları ele alınarak öneriler getirilmeye çalışılmıştır.
2. EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR
2.1. Eğitim Kavramı Eğitim, amaçlara ulaşma olasılığını arttırmak için personelin tutum ve davranışlarında değişiklik yaratma sürecidir. Eğitim faaliyetinin amacı, çalışanların bugün ve gelecekte yapacakları düşünülen işleri daha iyi yapabilmeleri için bilgi ve davranış olarak değiştirilmeleridir (2).
Eğitim, Eğitim Terimleri Sözlüğü’nde; “genel anlamda bireyde davranış değiştirme süreci veya bireylerin davranışında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik(talep edilen) değişme meydana getirmesi süreci” şeklinde tanımlanmaktadır (3).
İşletmeler açısından eğitimin önemi değerlendirildiğinde ise; kurumlar çalışanlarının eğitim ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik uygun ortamları hazırladıklarında günümüz bilgi toplumu içinde yaşanan dönüşüme daha çabuk ve daha kolay uyum sağlayabilecektir. Bu nedenle “kurumlardaki eğitimin temel amacı öğrenmeyi öğrenmek” yani öğrenmenin sürekli olarak gerçekleştirilmesidir (4). İşletmelerin bu kapsamda mevcut çalışanları ile hem kurum hem de çalışanlar açısından eksikliklerini tamamlamak amacıyla yürüttükleri eğitim faaliyetleri ise “hizmet içi eğitim” olarak değerlendirilmektedir.
2.2. Hizmet İçi Eğitim Kavramının Değerlendirilmesi Günümüz iş dünyasına yaşadığımız bilgi devriminin kabul ettirdiği en önemli inanç “değişmeyen tek şeyin değişim olduğu” düşüncesidir. Değişim hem insan hayatının her evresinde hem de insanın varolduğu her yerde, dolayısıyla iş dünyasında da zamana meydan okumakta ve insanoğlu her an yeni bir olay, yeni bir teknoloji, vb. ile karşı karşıya kalmaktadır. Dolayısıyla bu süreç içerisinde ayakta kalabilmek için ilgi ve değerler, bilgi ve beceriler ile örgütsel kavramlarda yaşanan hızlı değişime uyum sağlamak gerekmektedir. Değişime uyabilmenin en önemli yolu ise eğitim faaliyetleridir. İşletmeler eksik gördükleri alanlarını eğitim ile karşılamaya çalışmakta ve hizmet içi eğitim kavramı ön plana çıkmaktadır. Hizmet içi eğitim kavramının çok değişik tanımları yapılmaktadır.
Hizmet içi eğitim; özel ve tüzel kişilere ait iş yerlerinde, belirli bir maaş veya ücret karşılığında işe alınmış ve çalışmakta olan bireylere görevleri ile ilgili gerekli bilgi, beceri ve tutumları kazanmalarını sağlamak üzere yapılan eğitimdir (5). Hizmet içi eğitim; istihdam edilmiş iş gücünün mesleğe uyum, meslekte ilerleme ve gelişme ihtiyaçlarını karşılayan her türlü eğitim-öğretim faaliyetidir. Dolayısıyla, “hizmet içi eğitim, yaşam boyu eğitimin içinde yer alan bir alt süreç” olarak nitelendirilebilir (6). İşletmeler tarafından yürütülen eğitim uygulamalarından beklenen amaçlar genel olarak ekonomik ve sosyal-insancıl yönleri ele alınarak iki boyutta değerlendirilebilir. Eğitimin ekonomik amacı “üretimi en düşük maliyetle en yüksek düzeye ulaştırmak” olarak açıklanabilir. İşletmeler kendi yöneticilerini ve işgörenlerini eğitimlere tabi tutarak ve onları verimli ve kaliteli üretime yönelterek eğitimin ekonomik amacını gerçekleştirmektedir. Eğitimin sosyal-insancıl amacı ise “insana yapılan yatırım” olarak açıklanabilir. İşletmeler eğitim uygulamaları ile kendilerine olduğu kadar işgörenlerine de katkı sağlayarak, onların kariyer gelişimlerini olumlu yönde etkileyerek (7) ve onları bireysel açıdan ve grup dinamiği çerçevesinde motive ederek eğitimin sosyal-insancıl amacını gerçekleştirmektedir (8). Hizmet içi eğitim faaliyetlerini dört grupta sınıflandırabiliriz (9):
1. İşe yeni başlayacak olanlara yönelik eğitim; · Hizmet öncesi eğitim · İşi tanıtma ve uyum eğitimi · İş başında yetiştirme
2. Meslek kazandırma eğitimi; · Meslek becerileri kazandırma · Temel meslek eğitimi
3. Meslekli olarak çalışmakta olanlara yönelik eğitim; · Teknolojiye uyum eğitimi · Meslekte ilerleme ve geliştirme eğitimi · İleri meslek eğitimi
4. Yöneticilerin eğitimine yönelik faaliyetler; · Yönetim bilim ve teknolojisi eğitimi · Ar-ge, sorun çözme vb. konularda eğitim · Teknolojiyi izleme, değerlendirme ve uyarlama eğitimi · Toplam Kalite Yönetimi · Değişim Yönetimi · Kriz Yönetimi · Örgüt Geliştirme · Amaçlara Göre Yönetim · Sinerji Yönetimi · Zaman Yönetimi · Stres Yönetimi · Çatışma Yönetimi · Proje Yönetimi
Hizmet içi eğitim, çalışmaya başlayan bireylerin işletme içerisinde zamanla ortaya çıkacak eğitim ve geliştirme ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik eğitimlerdir (10). Dolayısıyla hizmet içi eğitim uygulamaları planlanırken öncelikle çalışanların eğitim ihtiyaçlarını belirleyerek eğitim programlarının düzenlenmesi hem personelin hem de kurumun beklentilerinin dengeli olarak gerçekleştirilmesine yarar sağlayacaktır (11). Bu nedenle işletmelerde yapılan eğitim önceden programlanarak planlı bir şekilde gerçekleştirilmelidir. Bir eğitim programının düzenlenmesinde hazırlık, uygulama ve değerlendirme olmak üzere üç aşama bulunmaktadır. Hazırlık aşamasında eğitim etkinliği için program tasarlanmakta, uygulama aşamasında tasarlanan program çerçevesinde eğitime katılanlara gereken bilgi, beceri ve tutumlar uygun öğretme yöntemleriyle kazandırılmakta ve değerlendirme aşamasında ise eğitilenlerin ne öğrendiği ve eğitim programının etkinliği incelenerek gelecek programlar için düzenlemeler yapılmaktadır (12).
3. ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ
3.1. Araştırmanın Amacı Bu çalışmanın amacı kamu kuruluşlarındaki hizmet içi eğitim uygulamalarını değerlendirmek ve hizmet içi eğitim uygulamalarının çalışanların verimliliği üzerinde etkisi olup olmadığını ölçmektir. Böylece örgütsel düzeyde verimliliğin arttırılmasına katkıda bulunan faktörler arasında hizmet içi eğitim uygulamalarının ne düzeyde önemli olduğunu incelemek hedeflenmiştir.
3.2. Araştırma Evreni ile Örnekleme Hacminin Belirlenmesi ve Örnekleme Yöntemi Araştırmanın ana kütlesini bir kamu kuruluşunda çalışan 80 işgören oluşturmaktadır. Dolayısıyla araştırmaya konu olan anket çalışması bu kurumda gerçekleştirilmiş ve söz konusu çalışanların tümüne anket ulaştırılmıştır. Araştırmada kullanılan örnekleme yöntemi ise araştırma sonuçlarının çabuk ve kolay bir şekilde ortaya konulmasını sağlamak amacıyla basit tesadüfi örnekleme yöntemidir.
3.3. Araştırmada Kullanılan Anket Formu Sosyal bilimlerde yapılan araştırmaların çoğunda olduğu gibi bu çalışmada da veri toplama aracı olarak anket yönteminden yararlanılmış ve geniş bir örneklem grubundan veri toplama ve değerlendirme olanağı elde edilmiştir. Yapılan literatür taraması sonucunda iki bölümden oluşan bir anket formu geliştirilmiştir. Birinci bölümde 5 soru ile çalışanların demografik özellikleri, ikinci bölümde ise 11 soru ile de kurum içindeki hizmet içi eğitim uygulaması değerlendirilmektedir. İkinci bölümün başladığı 6. soru hizmet içi eğitim sıklığı ile ilgilidir. 7, 9, 10, 12 ve 14. sorular hizmet içi eğitimin çalışanların üzerindeki etkisinin olumlu yönde olup olmadığının saptanmasına ilişkindir. 8. soru hizmet içi eğitimin niteliği ile ilgili iken, 11. ve 16. sorular kurumda verilen hizmet içi eğitim programlarının belirlenmesinde ve uygulanmasındaki başarı durumunu ve 13. soru da hizmet içi eğitimin çalışanlar tarafından desteklenip desteklenmediğini ölçmeye yöneliktir. 15. soruda ise hizmet içi eğitimin gerekliliği konusunda çalışanların görüşlerinin alınması amaçlanmaktadır.
3.4. Araştırmanın Problemi, Sınırları, Varsayımları ve Hipotezleri Araştırmanın temel problemi; hizmet içi eğitim uygulamalarının çalışanların verimliliğine etkilerinin incelenmesidir. Araştırmanın sınırını hizmet içi eğitimin kamu kurumlarında değerlendirilmesi ve anket sorularını yanıtlayan gönüllülerin de bir kamu kurumunda çalışıyor olması ve araştırma anketinin araştırmacılar tarafından hazırlanması oluşturmaktadır. Bunun dışında araştırmaya ilişkin herhangi bir sınırlama bulunmamaktadır. Araştırmada yer alan temel varsayım hizmet içi eğitim uygulamalarının çalışanların verimliliğini etkilediğinin düşünülmesidir. Araştırmada hizmet içi eğitim uygulamalarının değerlendirilmesi çerçevesinde oluşturulan hipotezler aşağıdaki gibidir:
Tablo 1. Varyans Analizine İlişkin Hipotezler
Tablo 2. Ki – kare Analizine İlişkin Hipotezler
3.5. Araştırmanın Sonuçları ve İstatistiksel Analizler
Araştırmada elde edilen verilerin değerlendirilmesinde SPSS 11,5 for Windows adlı istatistik paket programı kullanılmıştır. Verilerin analizinde sırasıyla; güvenilirlik analizi, frekans analizi, varyans analizi ve ki-kare analizinden yararlanılmış ve araştırma hipotezleri test edilmiştir.
3.5.1. Güvenilirlik Analizi
Güvenilirlik, bir ölçümün hatadan bağımsız kalma derecesini ifade etmektedir ve bu araştırmada, ölçeklerin güvenilirliğinin saptanmasında literatürdeki benzer çalışmalarda göz önünde bulundurularak Cronbach Alfa Katsayısı kullanılmıştır. Araştırmamızda %88,29 olarak çıkan alfa katsayısı kabul edilebilir 0,70’lik Cronbach Alfa düzeyinin üzerinde değere sahiptir.
3.5.2. Frekans Analizi
Ankete katılanların demografik özelliklerine ait bilgiler frekans analizi aracılığıyla aşağıda gösterilmiştir.
Tablo 3. Çalışanların Demografik Özelliklerinin Frekans Dağılımı
Araştırmaya katılanların % 87,5’i (70 kişi) 23 – 37 yaş arasında ve tamamı erkektir. Ayrıca çalışanların % 46,3’ü (37 kişi) lise mezunudur. Bunu yüksekokul takip etmektedir. Yüksek lisans ve üzeri eğitim düzeyinde bulunanların oranı ise % 25’tir. Çalışanların yarısından çoğunun kıdemleri 4 – 11 yıl arasında değişmektedir. Ankete katılanların hizmet içi eğitim uygulamalarına ilişkin düşüncelerine ait bilgiler ise aşağıdaki frekans tablosu aracılığıyla “yüzde değerleri” dikkate alınarak gösterilmiştir. Tablo 4. Hizmet İçi Eğitime İlişkin Yargıların Frekans Dağılımı
Tablo 4’teki verileri değerlendirdiğimizde; ankete katılan çalışanlar kurumda sık sık hizmet içi eğitim verildiğini, bu eğitimlerin davranışlarına olumlu yönde etkide bulunduğunu, motivasyonlarını arttırdığını, böylece görevlerini daha iyi yerine getirdiklerini ve kendilerini geliştirdiklerini düşünmektedir. Ayrıca çalışanlar hizmet içi eğitimin verilmesi gerektiğine inanarak hizmet içi eğitimi desteklemektedir. Kurumun hizmet içi eğitim yöntemlerinin belirlenmesinde başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Tüm bu söylediklerimize paralel olarak iş veriminin arttığını söylemek mümkündür.
3.5.3. Varyans Analizi
Araştırma anketinde yer alan demografik sorulardan “eğitim”, “kıdem” ve “yaş” ile “hizmet içi eğitime” ilişkin yargılar arasında anlamlı bir farklılık olup olmadığı incelenmiştir. Varyans analizine göre anlamlı farklılık olduğunu gösteren hipotezler aşağıdaki Tablo 5’te belirtilmektedir:
Çalışmamızda yaptığımız varyans analizine göre(Tablo 5); çalışanların %30’luk kısmı 4-7 yıl arasında kıdeme sahip olduğundan aldıkları hizmet içi eğitim sayesinde işlerinde daha deneyimli, işini bilen ve başarılı kişiler oldukları söylenebilir. Bu da çalışanların davranışlarına ve iş ortamlarına olumlu yönde etki etmektedir. Ayrıca çalışanların %26.3’lük kısmı 16 yıl ve üstü kıdeme sahiptirler. Böylece, çalışanlar tüm iş yaşamları boyunca almış oldukları hizmet içi eğitim sayesinde belli bir kademeye ulaştıkları, kişiler arasında saygınlık kazandıkları, kendilerini geliştirdikleri ve kanıtladıkları için kıdemin davranışlarında olumlu yönde etkisi bulunmaktadır.
Hizmet içi eğitim uygulamasına ilişkin düşünceler yaşa göre de farklılık göstermektedir. Bu nedenle çalışanların tüm iş yaşantıları boyunca aldıkları hizmet içi eğitim sayesinde yaptıkları işlerde kendilerini bir üst görevlere hazırladıklarını ve böylece işlerinde daha başarılı, daha üretken ve daha verimli olduklarını söyleyebiliriz. Verilen eğitim, bilgilerini arttırmakta, işi öğrenmelerini, tecrübe kazanmalarını sağlayarak çalışanların kendilerini yetiştirmelerinde ve geliştirmelerinde önemli bir kazanç oluşturmaktadır. Çalışanlar verilen her eğitim sayesinde bilgilerini arttırmakta, tecrübe kazanmakta, iş hakkında söz sahibi olmakta, belli bir otorite kazanmaktadırlar. Bu da çalışanların davranışlarına yansımakta ve motivasyonları artmaktadır. Motivasyonun yüksek olduğu işyerlerinde iş kalitesinin ve veriminin yüksek olduğunu unutmamak gerekir. Dolayısıyla bu kurumda hizmet içi eğitime verilen önem ve destek sayesinde çalışanların motivasyonu artmaktadır.
Tablo 5. Varyans Analizine İlişkin Sonuçlar
3.5.4. Ki – kare Analizi
Araştırma anketinde yer alan demografik sorulardan “yaş” ve “medeni durum” ile “hizmet içi eğitime” ilişkin yargılar arasında anlamlı bir bağımlılık olup olmadığı incelenmiştir. Ki-kare analizine göre anlamlı bağımlılık olduğunu gösteren hipotezler aşağıdaki tabloda belirtilmektedir.
Tablo 6. Ki-Kare Analizine İlişkin Sonuçlar
Çalışmamızda yaptığımız ki-kare analizine göre(Tablo 6); medeni durum ile hizmet içi eğitime ilişkin yargılar arasındaki ilişki incelendiğinde, kurumda verilen hizmet içi eğitimin çalışanların davranışlarına olumlu yön verdiği, çalışanları bir üst göreve hazırladığı, çalışanların görevlerini daha iyi yerine getirmelerini sağladığı, çalışanların kendilerini geliştirmelerini sağladığı, çalışanların geliştirilmesinde ve yetiştirilmesinde başarılı olduğu, çalışanların iş verimini arttırdığı ve kurumun hizmet içi eğitim yöntemlerinin belirlenmesi konusunda başarılı olduğu yönündeki yargılara katılım derecesi medeni duruma bağlı olarak değişmektedir.
4. TARTIŞMA
Kamu kuruluşlarında hizmet içi eğitim faaliyetlerinin çalışanların motivasyonu ve verimliliği üzerindeki etkisinin, hangi faktörlere bağlı olduğunun saptanmasına ilişkin yapılan araştırmada, anket sorularına verilen cevaplar doğrultusunda belirlenen değişkenler arasında frekans, varyans ve ki-kare analizleri yapılarak araştırma hipotezleri test edilmiştir.
Frekans analizlerine göre; çalışanların %46.3’ünün(37 kişi) lise mezunu olduğu belirlenmiştir. Bunun nedeni olarak, kurumun işe alımlarda genelde lise mezunu kabul etmesi gösterilebilir. Kurumda çalışanların en az lise mezunu olması kurumun eğitim düzeyinin yüksek olduğunu ve verilen hizmet içi eğitimin amacına ulaşmada daha kolay olacağını göstermektedir. Çalışanlar 6.soruda sık sık hizmet içi eğitim aldıklarını vurgulamaktadır. Dolayısıyla hizmet içi eğitimin davranışlarını olumlu yönde etkilediğini, görevlerini böylece daha iyi yerine getirdiklerini ve kendilerini geliştirdiklerini söylemek mümkündür. Çalışanların kıdemlerine baktığımızda %30’luk kısmı 4-7 yıl, %26.3’lük kısmı ise 16 yıl ve üzeri kıdeme sahiptirler. Bu bize kurumda usta-çırak ilişkisinin olduğu izlenimi vermektedir. Çünkü kurumda tüm işler belli bir seviye ve kıdem doğrultusunda yürütülmektedir. Eğitim programlarının başarısı, ihtiyaçların doğru belirlenmesine ve uygun yöntemlerin saptanmasına bağlıdır. Bu nedenle önemli olan hizmet içi eğitimin sıklığı yanında, çalışanların eğitim gereksinimlerinin ve eğitim yöntemlerinin doğru bir şekilde tespit edilmesi ve çalışanlar tarafından desteklenmesidir. 15. soruda çalışanların hizmet içi eğitim yöntemlerinin belirlenmesindeki başarısının %75 düzeyinde olduğu görülmektedir. Bu da 16. soruda olduğu gibi çalışanlar tarafından hizmet içi eğitimin desteklenmesini sağlamaktadır. Çalışanların görüşleri doğrultusunda eğitim programlarının düzenlenmeme nedeni olarak kamu kuruluşlarındaki hiyerarşik yapıyı gösterilebilir.
Varyans analizlerine baktığımızda; araştırma hipotezlerimizden Hipotez 1 ve Hipotez 3 kabul edilirken Hipotez 2 reddedilmektedir. Buna göre; hizmet içi eğitim uygulamalarına ilişkin görüşler kıdeme ve yaşa göre farklılık göstermekte ancak aynı sonuç eğitim düzeyi açısından söylenememektedir. Bu nedenle kişilerin eğitim düzeyleri her ne olursa olsun her aşamada eğitim ihtiyacının var olduğu göze çarpmaktadır. Ki-kare analizlerine baktığımızda ise; Hipotez 4 kabul edilmekte ve hizmet içi eğitim uygulamalarına ilişkin görüşler medeni duruma bağlı olarak değişmektedir.
5. SONUÇ ve ÖNERİLER
Eğitim, kurumun amaçlara ulaşmasında kullandığı en önemli araçlardan biridir. Hizmet içi eğitimin gittikçe öneminin artması kamu kuruluşlarında da eğitim birimlerinin açılmasına neden olmuştur. Bazı kamu kuruluşları hizmet içi eğitim programlarının düzenlenmesi ve uygulanması ile ilgili eğitim birimleri oluşturmuşlardır. Bu gelişme eğitim konusuna verilen önemin ve hassasiyetin bir göstergesidir. Araştırmanın yapıldığı kurumda da böyle bir eğitim biriminin olması kurumun eğitime verdiği önemi göstermektedir.
Özellikle eğitimin işlevlerine ve yöntemlerine yönelik yeni ve zaman zaman da radikal değişiklikleri içeren anlayışların tartışıldığı günümüzde, en fazla üzerinde durulan konulardan biri de hizmet içi eğitimin çalışanların bilgi ve becerilerinin sürekli olarak geliştirilmesini ve iyileştirilmesini sağlamasıdır. Bu araştırmanın yapıldığı kamu kurumunda da bunu görmekteyiz.
Araştırma yapılan kamu kurumunda çalışanların iş analizleri yapılarak iş tanımları hazırlanmıştır. Böylelikle işin nitelikleri belirlenerek doğru insanların işe yerleştirilmesi sağlanmıştır. Bu aşamadan sonra sürekli olarak verilen hizmet içi eğitim çalışanların işlerini daha iyi yapmasını desteklemekte ve iş süreçlerinin etkinliğini arttırmakta, ayrıca çalışanları yaptıkları işlerde bir üst görevlere hazırlayıcı niteliği ile birlikte kurumun gelişme süreçlerine de katkıda bulunmaktadır. Bu bağlamda çalışan için profesyonel bir hizmet içi eğitim sadece iş sürecinde bir gelişme değil, aynı zamanda beşeri ve entelektüel değerlere dayalı kişisel gelişime de katkı sağlamaktadır. Hizmet içi eğitim çalışanın uzun dönemli performansının alt yapısını oluşturmakta ve motivasyonu arttırıcı bir unsur olarak kurum çalışanları arasında sinerji oluşturmaktadır. Dolayısıyla kurumun etkin yapısının işleyişi için eğitim süreçlerine yönelik uygulamaların etkililiği geliştirilmelidir.
Sonuç olarak, verilen eğitim istendiği ve desteklendiği ölçüde amacına ulaşır. Hizmet içi eğitimin amaçlarından birisi de var olan kapasiteyi ortaya çıkarmak, geliştirmek ve buna bağlı olarak da iş verimini arttırmaktır. Çalışanların desteği bu amaca ulaşmada önemli unsurlardan biridir. Özellikle eğitimin işlevlerinin en çok tartışılan konulardan biri olduğu günümüzde çalışanların da katılımıyla mevcut uygulamaların hizmet içi eğitimle birlikte geliştirilebileceği unutulmamalıdır. |
KAYNAKLAR
[1] Ekinci, H. & Yılmaz, A., “Kamu Örgütlerinde Yönetsel Etkinliğin Artırılması Üzerine Bir Araştırma”, Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Sayı: 19, Yıl: Temmuz-Aralık 2002, s. 48.
[2] Koçel, T., İşletme Yöneticiliği, Beta Yayınları, İstanbul, 2001, s. 42.
[3] Parlayan, Ali, M., “Yöneticilerin Eğitim Gereksinmeleri ile Demografik Özelliklerinin İlişkilendirilmesi”, Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Cilt: 8, Sayı: 3, Yıl: 2003, s. 168.
[4] Fındıkçı, İ., İnsan Kaynakları Yönetimi, 2. Baskı, Alfa Yayınları, İstanbul, 2000, s. 226.
[5] Taymaz, Haydar, A., Hizmet İçi Eğitim Kavramlar, İlkeler, Yöntemler, Sevinç Matbaası, Ankara, 1981, s. 4.
[6] Can, N., “Öğretmenlerin Geliştirilmesi ve Etkili Öğretmen Davranışları”, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı: 16, Yıl: 2004/1, s. 105.
[7] Erdoğmuş, N., Kariyer Geliştirme, Nobel Yayınları, Ankara, 2003, s.121.
[8] Sabuncuoğlu, Z., İnsan Kaynakları Yönetimi, Ezgi Kitabevi, Bursa, 2000, s. 109-110.
[9] Aytaç, T., “Hizmet İçi Eğitim Kavramı ve Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar”, http://yayim.meb.gov.tr/dergiler/147/aytac.htm , Erişim Tarihi: 15.01.2007, s. 2.
[10] Fındıkçı, İ., İnsan Kaynakları Yönetimi, 2. Baskı, Alfa Yayınları, İstanbul, 2000, s. 246.
[11] Uşun, S. & Cömert, D., “Okul Öncesi Öğretmenlerinin Hizmet İçi Eğitim Gereksinimlerinin Belirlenmesi”, Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, Cilt: 23, Sayı: 2, Yıl: 2003, s. 126.
[12] Ergül, Hüseyin, F., “İşletmelerde Eğitim Etkinliğinin Değerlendirilmesi”, Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi, Sayı:7, Yıl: Mart 2006, s. 63-65.