YIL: 13

SAYI: 148

NİSAN 2010

 

 

önceki

yazdır

 

 

 Dr. Tan BAYKAL

 

 Prof.Dr. Hülya BAYKAL

 

   

GATT, ULUSLARARASI TİCARET VE ÇEVRE


 Özet

 

Doğanın korunması ve kirlenmenin kontrol altına alınması bugünün dış, iç ve ekonomi politikalarının başlıca konusunu oluşturmaktadır.  Ekosistemin korunması ve iyileştirilmesi amacıyla tüm devletler küresel ortaklık ruhu ile hareket etmektedirler. Günümüzde çevre problemleri küresel bir nitelik taşımaktadır. Bu sebeple uluslararası iktisadi örgütler çevre sorunları ile ilgili çalışma yapmaktadırlar.

Bu çalışmada uluslararası ticaretin kurallarını belirleyen GATT örgütü ele alınmış ve GATT’ın çevre politikalarına olan bağlantısı değerlendirilmiştir.

 

Anahtar Kelimeler: GATT, Uluslararası Ticaret, Çevre

 

 

 

 

GATT, INTERNATIONAL TRADE,

AND THE ENVIRONMENT

 

 

Abstract

 

Nature protection and pollution control constitute the main topics of domestic, foreign and economic policy today. To improve ecosystem protection, all countries are acting in the spirit of global partnership. Today, environmental problems are a global concern. For this reason, international economic organizations are doing work related to environmental issues. In this study GATT organization, which determines the rules of international trade, is discussed and GATT’s connection to environmental policy has been evaluated.

         

Key Words: GATT, International Trade, Environment

 

 

 

GATT, ULUSLARARASI TİCARET VE ÇEVRE

 

 

1.               GİRİŞ

Çevre kirliliği 1970’li yıllardan beri dünya gündemini meşgul eden en önemli konulardan biridir. Çevre kirliliği doğanın kendini temizleme gücünün üstünde olan yüklerin , amansız mücadele eylemi içinde , çevreye verilen zararların bir bütünüdür.

Çevre kirliliğinin iktisadi ve iktisat dışı nedenlerle açıklanmış çeşitleri içinde, nüfus, iktisadi büyüme ve teknoloji değişimi başlıca değişkenleri oluşturmaktadır.

İktisadi büyümenin çevre kirliliğini önce arttıran sonra azaltan etkisinin görüntüsünü Kuznets Eğrileri’nde değerlendirmek mümkündür

Çevre kirliliği ile uluslararası ticaret arasındaki çift yönlü ilişki, çevre kirliliği probleminin iktisadi büyüme ile olan bağlantısını vermektedir. Çevre kirliliği bir dışsallık olarak ele alındığında, mikro araçlarla tespit edilmekte ancak daha sonra kontrol altında tutabilme işlevinde de makro iktisat kapsamında çözüme ulaştırılmak istenmektedir. Yani iktisadi büyüme ile çevre kirliliği arasında bir ilişki bulunmaktadır.

Uluslararası örgütlerin içinde yer alan GATT,  insan, hayvan ve bitki sağlığı ve yaşamı ile tükenebilir doğal kaynakların korunması için,  kapsamlı çalışmalar içindedir.

Bu çalışmada GATT örnek olarak ele alınmış olup, geliştirilmiş olunan çevre politikalarına karşı yaklaşımı değerlendirilmiştir.

 

2.               GATT VE ULUSLARARASI TİCARETİN ÇEVRE SORUNLARINA ETKİSİ

 

Dünyanın dört bir tarafındaki çevre sorunları ile ilgili bilgileri toplayarak ve bunlar arasında mevcut ve muhtemel görülen tehlikeleri çeşitli ülkelerin hükümetlerine haber vererek uyarmakta ve her yıl “Çevrenin Durumu” hakkında hazırlanan raporla da çok önemli görülen çevre problemlerine dikkatleri çekmekte olan UNEP’in bünyesinde verilen hizmetlerden biri de “Küresel Çevre Gözetleme Sistemi” (GEMS)’dir. Yeni yenilenebilir enerji kaynakları, çevresel tüm eğitim problemleri ve çözüm imkanları üzerinde geniş çalışmalar yapan UNEP,  çevreyi sağlıklı bir şekilde geliştirmeyi amaçlamaktadır  (UNEP, 2010).

Uluslararası ticarete yön veren kuruluşların çevre kirliliği konusuna yaklaşımları ise,  genellikle çevre politikalarının küresel çapta koordinasyonunun sağlanmasına yöneliktir. Bu kuruluşlar içinde özellikle GATT (General Agreement of Tarrifs and Trade), üye ülkelerin dış ticaretini kısıtlayıcı nitelikte ya da haksız rekabet yaratacak çevre politikalarına müdahale eden bir kurum niteliğindedir. Bunun dışında OECD (Organization for Economic Coorperation and Development), Birleşmiş Milletler ve Dünya Bankası gibi ekonomik örgütlerin çalışmaları ise genellikle gelişmekte olan ülkelere rehberlik hizmetinin verilmesi seklinde olup,   özellikle çevre politikalarının uluslararası bazda koordinasyonunu sağlamaya yönelik organizasyonlar seviyesindedir. 

Uluslararası örgütlerin çevre politikası içindeki yerinde, Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması’nın (GATT) uygulamaları önemlidir. Uluslararası ticarete yön veren en önemli organizasyonlardan biri olan GATT, Birleşmiş Milletler Ticaret ve İstihdam konferansı sırasında müzakere edilmiş ve Uluslararası Ticaret Örgütü’nü  (ITO) kurma çabalarının başarısız olması sonucunda ortaya çıkmıştır.  Uluslararası ticaret anlaşmalarını müzakere etme çabaları,  1927 yılında Milletler Cemiyeti’nde başlamış ancak başarısız olmuştur (Irwin,1996:127-135). 1947 yılında kurulan GATT, 1994 yılına kadar devam etmiş ve 1995 yılında yerini Dünya Ticaret Örgütüne bırakmıştır (The Columbia Encyclopedia, 2000: 15097).  GATT Orijinal metni Dünya Ticaret Örgütün altında halen yürürlüktedir (WTO, 2010e).

1 Ocak 1948’de Avustralya, Belçika, Brezilya, Burma, Kanada, Seylan, Şili, Çin, Küba, Çek Cumhuriyeti, Fransa, Hindistan, Lübnan, Lüksemburg, Hollanda, Yeni Zelanda, Norveç, Pakistan, Güney Rodezya, Suriye, Güney Afrika, İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri’nin de içinde bulunduğu 23 ülke ile birlikte Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması yürürlüğe girmiştir (WTO, 2010c).

GATT'ın kuruluş amacı, anlaşmayı imzalayan ülkeler arasında ticari engellerin azaltılması, ithalat vergilerinin düşürülmesi, uluslararası ticaretin önündeki tüm engellerin kaldırılması ve ticarette ayırımcı uygulamalara son verilmesi olarak belirlenmiştir.  GATT’ın bu girişimi dünya çapında olan korumacılık anlayışının yükselişini engellemek olmuştur (Discovering World History, 2003).

1947 yılından itibaren başlayarak toplam 8 kez GATT bünyesinde görüşme turları yapılmıştır (WTO, 2010d).

 

 

3.               GATT VE ÇEVRE PROBLEMLERİ

 

GATT temel olarak uluslararası ticaretin önündeki gümrük tarifeleri gibi engellerin kaldırılarak dünya ticaretini serbestleştirmeyi hedefleyen uluslararası bir örgüttür (Discovering World History, 2003).

Uluslararası ticaretin çevre üzerindeki etkisi dünya çapında tartışılan en ihtilaflı konulardan biri olmuştur. Küreselleşme karşıtları,  serbest ticaret ile beslenen kontrolsüz büyümenin, kirliliği arttırıp, doğal kaynakların tükenmesine yol açarak çevreye zarar verdiğini belirtmişlerdir. Bununla beraber, çevre koruma yasalarının büyük şirketler ve hükümetler tarafından ticareti destekleme ve teşvik kisvesi altında zayıflatıldığı belirtilmiştir (The Levin Institute, 2010: 5-6).

Ticaret ve çevre konusu yeni bir sorun değildir. Çevre koruma ve ticaret arasındaki bağlantı, her ikisinin de birbirini etkilemesi nedeniyle, 1970’li yıllarda fark edilmeye başlanmıştır. Bu konuda çeşitli görüşler vardır. Serbest ticaret taraftarları, serbest ticaretin ülkelerin başarılı ve zenginleşmesine yardımcı olacağını belirtmesine rağmen, bu durumun çevreye olumsuz etkilerinin olacağını da kabul etmişlerdir (Radley, 2007: 25).

Birçok çevreci gruplar ise, ticaretin serbestleştirilmesi ile gelen büyümenin, çevreye zararlı olacağını belirtmişler ve bunun özellikle gelişmekte olan ülkelerde görüldüğünü söylemişlerdir (Sampson, 2002: 56-58). Diğer bir taraftan, bazı kesimler ekonomik büyümenin çevreye zarar vermesine rağmen, aynı zamanda çevrenin iyileştirilmesi için ek kaynaklar üretebileceğini belirtmişlerdir (Sampson, 2002: 57).

Ekonomik gelişmenin sosyal büyüme ve çevreye olan etkisi sonucunda,  uluslararası alanda oluşan endişe ile çevrenin nasıl yönetileceği konusunda 1972 yılında uluslararası Stockholm Konferansı gerçekleştirilmiştir (WTO, 2010b).

1971-1991 yılları arasında çevre politikaları ticaret üzerinde giderek etkin bir hale gelmeye başlamıştır.  Artan ticaret akımları ile ticaretin etkileri de çevre üzerinde daha yaygın hale gelmiştir. Bu durum ise çeşitli tartışmaların yaşanmasına yol açmıştır (WTO, 2010a).

1973-1979 yılları arasında olan Tokyo turu ticaret müzakerelerinde, katılımcılar hangi çevresel önlemlerin ticaret için engel oluşturabileceğini tartışmışlardır. Bunun soncunda "Standartlar Kodu" olarak da bilinen Ticarette Teknik Engeller Anlaşması(TBT) müzakere edilmiştir.

Ticarette Teknik Engeller Anlaşması ürünlerin hazırlanması, benimsenmesi ve uygulanması konusunda uluslararası standartların oluşmasını ortaya koymuştur (WTO, 2010a). Ticarete teknik engeller kodunda, koda katılan ülkeler; sağlık, tüketicinin ve çevrenin korunması veya diğer amaçlarla teknik düzenlemeler uygulayarak ticarete gereksiz engeller çıkarmayacaklardır (Karluk, 1996: 273-280).

1986-1994 yılları arasında olan Uruguay turu sırasında ticaretle ilgili çevre sorunları bir kez daha görüşülmüştür.  GATT’ın Uruguay turlarının sonunda çevre ve çevre politikasına ilk defa yer verilmiştir (CIESIN 2010). Uruguay Turları müzakereleri sırasında ticaretin liberalleşmesinin çalışma standartları, çevre koruma gibi insan haklarına potansiyel etkisi vurgulanır (Chen, 2008:5).

Çevre problemleri GATT’ın XX. Maddesinde ele alınmış ve serbest ticaretten vazgeçilmesine neden olabilecek bazı istisnalar belirtilmiştir. Çevre problemlerine GATT’ın yaklaşımı özellikle XX. Maddenin (b) ve (g) bentlerinde değerlendirilmiştir. (b) bendinde, insan, hayvan ya da bitkilerin yaşamını ya da sağlığını korumak için gerekli önlemlerin alınması için yapılacak istisnalar; (g) bendinde ise, tükenebilir doğal kaynakların korunmasına yönelik olarak yurtiçi üretim ve tüketimin kısıtlaması için gerekli olan istisnalar açıklanmıştır  (Gaines 2001: 739-862).

1994 yılında Uruguay turu görüşmelerinin tamamlanmasından kısa bir süre sonra, GATT üyeleri yeni kurulan Dünya Ticaret Örgütünün ticaret ve işçilik,  ticaret ve çevre,  ticaret ve rekabet alanına odaklanması konusunda anlaşmışlardır (Davidow ve Shapiro, 2003: 49-50). Bunun yanında Ticarette Teknik Engeller Anlaşması(TBT)’nda değişiklikler yapılmış ve bazı çevre sorunları Hizmet Ticareti Genel Anlaşmasında dile getirilmiştir. Bunların arasında Tarım, Sağlık ve Bitki Sağlığı Önlemleri, Sübvansiyonlar ve Telafi Edici Önlemler ve Ticaretle İlgili Önlemler, Fikri Mülkiyet Haklarının Anlaşmaları sayılabilir (WTO, 2010a).

GATT Uruguay Turu Görüşmeleri uluslararası ticareti daha kapsamlı ve daha disiplinli bir zemine oturtma hedefini gütmüştür. Bu hedefe ulaşmak için yeni hukuki çerçeve düzenlenmiştir.   Uruguay Turu sonucunda imzalanan Nihai Senet ile yeni düzenlemeler getirilmiştir.  Uruguay Turu görüşmeleriyle,  ürünlerin tüketici ve çevre için güvenli olmasını sağlamak amacıyla ülkeler bazı standartları kullanmışlardır. Ancak değişik standart uygulamaları farklı ticaret engellerini peşinde getirmiştir. Bunun için Uruguay Turu teknik normları sağlamak amacıyla daha geniş kurallar düzenlemiştir (Karluk, 1996:282).

Uruguay Turu başta sanayileşmiş ülkelere fayda sağlayacaktır.  Gelişmiş ülkeler açısından Uruguay Turu'nun en önemli etkisi, bu ülkelerin çevre sorunlarını çözmeye yönelik yatırımlar ve uygulanacak yüksek standartlar sebebiyle karşılaştırmalı üstünlüklerini kaybetmeme olasılığıdır. Uruguay Nihai Senedi'ndeki en büyük eksiklik çevre konularına yeterince yer verilmeyişidir. Ayrıca ülkeler arasındaki sosyal politika farklılıkları da rekabeti bozan bir faktör olarak görülmektedir (Karluk, 1996:292).

 

        

4.               GATT ve ÇEVRE POLİTİKASI

 

GATT’ın rolü, üye ülkelerdeki çevre politikasının birbiriyle uyumunun sağlanması şeklinde karşımıza çıkar. Üye ülkelerde benzer çevre standartlarının uygulanması, benzer ürünlerin aynı şekilde vergilendirilmesi ya da sübvanse edilmesi, çevre politikasının uluslararası ticarette bir rekabet unsuru oluşturmasını kaldırmaya yöneliktir (Discovering World History, 2003).

GATT bu konuyu “Standart Yasaları” (the Standarts Code) içinde ele alır. Standartlar Yasası XX. maddede değinilen insan, hayvan ve bitki hayatını korumaya yönelik önlemlere ek olarak, çevrenin korunmasına ilişkin önlemlere de açıkça değinmektedir (Gaines 2001: 739-862).

GATT çerçevesinde hangi mallara sübvansiyon verilip, hangilerine verilemeyeceğine dair yasaya,  90 üye ülkenin sadece bir kısmı katılmıştır  (Benitah, 2001: 132-137).

Çevre kirliliği-ekonomi ilişkisi, ilk aşamada mikro iktisat bağlamında ve dışsallıklar kapsamında ele alınmaktadır. Coase’ın theoremı ve Dışsallıklar konusundaki anlayışı yaygın bir şekilde ekonomi alanında bilinmektedir. Dışsallık ile üretim ya da tüketim süreci sonrasında ortaya çıkan ve fiyatı belli olmayan fayda ya da zararlar kastedilmektedir. Bu da dışsallığı tanımlayan önemli iki özelliktir (Halteman, 2005: 385-389).

Çevresel dışsallıklar,  ortak mülkiyet kaynaklarının aşırı kullanımı nedeniyle oluşmaktadır. Ortak mülkiyet kaynakları; hayat, su, toprak gibi kullanan için kullanım maliyetinin ‘0’ olduğu mallardır. Kullanım maliyetinin olmaması, bu kaynaklardan elde edilen marjinal fayda sıfırlanana kadar yararlanılması sonucunu doğurmaktadır (Fontes, 1994: 27).

Çevresel dışsallıkların çözülmesinde ticarileştirilebilir kirlilik permileri ve emisyon vergileri olmak üzere iki yöntemden söz etmek mümkündür. Ticarileştirilebilir kirlilik permileri, piyasada alınıp satılması mümkün olandır.  Kirlilik halinde ortaya çıkan dışsallık, piyasada alınıp satılabilir bir mal olarak değerlendirilmekte ve fiyatı da piyasada tespit edilmektedir (Espinosa, ve Kayalıca, 2007: 28).

Emisyon vergileri ise marjinal zarara eşit bir vergi oranını ifade etmektedir.  Bu durum firmalara ek vergi getirmektedir. Vergi oranlarındaki dalgalanma, olumsuzluk olarak değerlendirilebilir (Cremer ve Gahvari, 2006: 2121).

Kuznets eğrilerinin gözlemlendiği diğer bir durum da çevredir. Bu durum hala tartışma konusu olmasına rağmen, bazı kanıtlar su ve hava kirliliği gibi çevre sağlığı göstergelerinin, ters U şekilli eğri gösterdiğini belirtmektedir (Tierney, 2009). Kalkınma ile bağlantılı olmak üzere, iktisadi büyüme sonucu doğal kaynakların kullanımı, bilgi yoğun endüstrilere geçiş, çevre koruması ve kirlilik düzeyinin aşağıya çekilmesi, çevre kalitesine duyarlılık, gelir elastikliğinin pozitif olması, çevre üzerinde yapılacak tahribatı asgariye indirecektir   (Auci ve Becchetti, 2006: 282). Ancak iktisadi büyümenin başlangıcında, doğal kaynakların kullanımı ve çevresel tahribat, giderek bilinçlenme ve temiz teknoloji kullanımı ile  Kuznets eğrileri olarak adlandırdığımız tersine U reaksiyonunu ortaya koymaktadır (Maddison, 2006: 218).

 

 

5.               SONUÇ

 

Çevre kirliliğinin önlenmesi, azaltılması ve giderilmesinde uluslararası işbirliği ve denetim son derecede önem taşımaktadır. Çevrenin korunması ve dış ticaret, ülkelerin refahı için önemli bir rol oynamaktadır. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin bu konuda tek bir çözüm yolu olmalıdır. Çevre sorunlarını da vurgulayan, tüm ülkelerin ekonominin gelişme ve sürdürülebilir kalkınmayı getirecek uluslararası işbirliği yapmaları gereklidir. 

Sanayileşme ile beraber insanın doğaya karşı tutumu değişmektedir. Sanayileşme, iktisadi büyüme ve kalkınmanın ürünüdür. Küreselleşme süreciyle birlikte uluslararası ticaret yoğunlaşmaktadır. Bu yoğunlaşma, iktisadi büyümeyi etkilemek suretiyle çevreyi etkilemektedir. 

Çevre politikalarının ülkeden ülkeye farklılık göstermesi ve bir rekabet unsuru haline gelmesi, üretimi çevre standartlarının nispeten gevşek olduğu bölgelere kaydırmaktadır.  

Uluslararası iktisadi örgütlerin de konuya ilgi gösterdiği görülmektedir. Çünkü çevre politikalarının uluslararası alanda harmonizasyonu ancak bu örgütlerin çalışmaları ve ülkeler arasında uzlaşma sağlamasıyla mümkündür. Çevre politikalarına müdahale eden bir kurum niteliğinde olan GATT özelinde, uluslararası ticaretin çevre sorunlarına etkisi incelenmiştir.

 

 


Kaynakça:
Auci, S. and Becchetti, L., (2006), “The Instability Of The Adjusted And

Unadjusted Environmental Kuznets Curves", Ecological Economics,  60, 1, 

p.282.

Benitah,M., (2001),  The Law of Subsidies under the GATT/WTO System, Kluwer

Law International, The Hague, 132-137.

Chen, J., (2008), “Fairer Trade & the Human Right to Development--a Perfect

Match or Misconceived Twins”, Forum on Public Policy: A Journal of the

Oxford Round Table, p.5.

CIESIN, (2010), “General Agreement on Tariffs And Trade”,

(http://www.ciesin.org/TG/PI/TRADE/gatt.html), [08.03.2010]

Cremer, H.  and Gahvari, F., (2006), "Which Border Taxes? Origin and Destination

Regimes with Fiscal Competition in Output and Emission Taxes.", The Journal of Public Economics, 90, 10-11, p. 2121.

Davidow, J. and Shapiro, H., (2003),  “The Feasibility And Worth Of A World

Trade Organization Competition Agreement”,  Journal of World Trade (Law-Economics-Public Policy), 37, 1, p.49-50.

Discovering World History, (2003), The General Agreement on Tariffs and Trade Is

Signed, October 30, 1947.

Espinosa, R. and & Kayalıca, Ö. M., (2007),  “Environmental Policies And Mergers'

Externalities”,  Economia Mexicana, 16, 1, p.47-49.

Fontes, M., (1994),  "Property Rights And Externalities",  Economic Review, 11, 4,

p.27.

Gaines, S. E., (2001), “The WTO's Reading of the GATT Article XX chapeau: a

Disguised Restriction On Environmental Measures", University of Pennsylvania Journal of International Economic Law, 22, 4, p. 739-748.

Halteman, J., (2005), “Externalities and the Coase theorem: a Diagrammatic

Presentation." The Journal of Economic Education, 36, 4, p. 385-389.

Irwin, D. A. (1996), “ The GATT's contribution to economic recovery in post-war

Western Europe”, Eichengreen, B. (Edts), Europe's post-war recovery,

(127-135), Cambridge,  Cambridge University Press.

Karluk, R. (1996), Uluslararası Ekonomi, 4. bs., İstanbul, Beta Yayınları.

Maddison, D., (2006),  "Environmental Kuznets Curves: A Spatial Econometric

Approach", Journal of Environmental Economics and Management, 52, 2,

p.218-225.

Radley, B. (2007), “Preface to Will Globalization Destroy the Environment?”,

Current Controversies: Globalization, Miller, D. (Edts), Detroit, Greenhaven Press.

Sampson, G. P., (2002), “The Environmentalist Paradox: The World Trade

Organization's Challenges. (Environment)”, Harvard International Review,

23, 4. p.56-58.

The Columbia Encyclopedia, (2000),  “General Agreement on Tariffs and Trade.",

6th ed. Columbia University Press, p. 15097.

The Levin Institute (2010) , “Are International Trade and Protection of the

Environment Enemies?”, Environment and Globalization, p.5-6.

Tierney,J., (2009), “The Richer-Is-Greener Curve", New York Times.

UNEP, (2010),” United Nations Environment Programme Publications”, 

(http://www.unep.org/publications/), [02.03.2010].

WTO, (2010a),  “Developments: 1971–1991”, 

(http://www.wto.org/english/tratop_E/envir_e/hist1_e.htm), [05.03.2010]

WTO, (2010b),  “Early years: emerging environment debate in GATT/WTO” ,

(http://www.wto.org/english/tratop_E/envir_e/hist1_e.htm), [04.03.2010].

WTO, (2010c), “Fiftieth Anniversary Of The Multilateral Trading System-Press

Brief",(http://www.wto.org/english/theWTO_e/minist_e/min96_e/chrono.ht

m), [03.03.2010].

WTO, (2010d), “The GATT years: from Havana to Marrakesh, World Trade

Organization”,

(http://www.wto.org/English/thewto_e/whatis_e/tif_e/fact4_e.htm), [07.03.2010].

WTO, (2010e), “WTO legal texts: General Agreement on Tariffs and Trade 1994”,

(http://www.wto.org/english/docs_e/legal_e/legal_e.htm#GATT94), [05.03.2010].